Vazgeçmediğimiz yanımızdan başlarız

Önce çıkış sonra iniş, sonra tekrar çıkış...
Önce çıkış sonra iniş, sonra tekrar çıkış...

Başarmak ya da başarmamak, işte bütün mesele bu mudur? Herkesin buna, kazançlarından ve kayıplarından yola çıkarak vereceği bir cevabı vardır mutlaka. Kimimizin çok keskin çizgileri vardır, tıpkı bu söz gibi. Bıçağa kesmekten başka bir yol çizilmediği gibi onların zihinlerinde bir seçenek mevcuttur sadece. Bu düşünceye sahip insanların kaçırdığı bir nokta vardır ki o da hayatın bir yokuştan ibaret olmadığıdır. İçinde devindiğimiz bu hayat, geçirdiğimiz bu ömür denizin dalgaları gibi inişli çıkışlı. Tırmanmaya çalışırken ayağımız takıldığında aşağı yuvarlanmaya mahkûm olduğumuz dik bir yokuş değil. Diğer taraftan ayağımızın altından tüm çakılların alındığı bir düzlük de değil. Sanıyorum bu da hoşumuza gitmezdi zaten. Diyeceğim o ki bıçak her zaman kesmez, onun başka fonksiyonlarının da olduğunu unutmamalıyız.

Burak Bayram.
Burak Bayram.

Hayat bir yolsa eğer ve bu yolda yürürken taşlara rastlayacaksak madem, öyleyse başarısızlık kavramını yadsıyamayız. Belki de sonuna -sız eki getirince felaketimiz olduğunu sandığımız bu deneyim ne başarılara gebedir. Burak Bayram bunun güzel örneklerinden biri fikrimce. Burak Bayram üniversitede bilgisayar mühendisliği bölümünü okumuş, halihazırda TRT World’de dijital stratejist pozisyonunda çalışan genç bir mühendis. Genç sıfatını özellikle kullanıyorum çünkü bu ifadenin bize söyleyeceği çok şey var. Hepimizin hayatının büyük bir kısmını geçirdiği ve devam etmekte olduğu öğrencilikle söze başlarsak Bayram ilk ve ortaokulu başarılı bir öğrenci olarak bitirmiş. Buradaki başarıdan, bizlere dayatılmış, günümüzde içi yıpratıcı birtakım kodlarla doldurulmuş bir kavram olarak bahsediyorum. Başarının ne olup ne olmadığına hikâyenin devamında karar vereceğiz. Burak Bayram ilk ve ortaokulu okul birinciliği düzeyinde bitirerek lise dönemine adım atar. Lise hayatı onun için ilk zorlu dönemeçlerden biri olur. Sakarya’da bir Anadolu öğretmen lisesinde eğitimine başlayan başarılı öğrencimiz eğitim hayatının belki de ilk duvarına çarpar. Dokuzuncu sınıfa başladığında sınıfta kalan arkadaşlarının durumu üzerine “Ben sınıfta kalsam okulu bırakır, gider çalışmaya başlarım.” gibi bir söz eder. Burada atalarımızın “Büyük lokma ye, büyük söz söyleme!” sözünü aklımıza getirecek bir hikâye bekliyoruz. Nitekim Burak Bayram da bunu düşünmüş olacak ki bir konuşmasında büyük bir laf ettiğinden tebessümle bahseder. Onuncu sınıfa geldiğinde o beklenen son gelmiş ve sınıfta kalmıştır. Söylediği sözü yutmuş, sınıfı tekrar etmiştir. Başarılı bir öğrenciyken başarısızlığı tattığımızda içine düştüğünü sandığımız o dipsiz kuyuyu, bu süreçte yaşanan sancıları, yetersizlik hislerini ben de yakinen tanırım. Uğradığımız ve bazen hayali çevremizi uğrattığımızı sandığımız hayal kırıkları döner dolaşır canımıza batar. Burak Bayram da sınıf tekrarından sonra on birinci sınıfta yeniden tökezlemiştir. Bu sınıfı da yeniden okumak zorunda kalarak lisedeki ikinci duvara da böylelikle çarpmış bulunmaktadır. Zor bir süreçten geçerek son sınıfa geldiğinde artık açık öğretime geçmek durumunda kalmış, böylelikle liseyi dışarıdan bitirmiştir.

Önce çıkış sonra iniş, sonra tekrar çıkış. Dünya halinin bu doğal akışına Burak Bayram’ın lise serüveninde tanık olduk. “Lise hayatımda çok çalışkan biriydim, sorun şu ki derslerime çalışmıyordum.” Cımbızla çekip çıkarmamız gereken, Burak Bayram’ın hikayesini özetleyen söz belki de budur. Başarı ve başarısızlık kavramlarının öğrenilmiş kabullerle devralınan anlamlarını alt üst eden bir cümle. Öyleyse burada daha katmanlı ve bakmaya değer bir hikâye var. Bayram dokuzuncu sınıfta kendi web sitesini kurar. Bu web sitesi kendi çektiği basit seviyede kod yazma videolarının olduğu dosyaları içeriyor. Çeşitli konularda sorulan sorulara cevap verdiği formlar da mevcut. Onuncu sınıfta, yani yıl itibarıyla 2008’de, bir YouTube kanalı açar. Kanalın içeriği ilgilendiği alanlarla alakalı eğitim setlerinden oluşuyor. Fakat o dönemde YouTube İngilizcedir, Türkçe içerikler mevcut değildir ve kendisinin yabancı dili yoktur. Kısa İngilizce videoları uzun vakitler harcayarak olabileceğini varsaydığı anlamlarıyla Türkçeye aktarır. Üstelik internetin herkesin evinde rahatlıkla bulunmadığı, olanların ise yüksek meblağlar ödediği bir dönemdir bahis konusu olan. Bunca zorluğa rağmen ilerlediği yoldan şaşmaması onun insanlara faydalı olma amacını bir adım öne koyduğunu gösterir. Böylece bu kapsamda Türkiye’de kurulan ilk eğitim kanalı olma vasfını elde etmiştir. Okuldaki başarısını sevdiği alandaki başarıya değişen Burak Bayrak başarısızlık tanımının da altını oymayı başarmış diyebiliriz. Fakat hikâyenin üzücü olan yanı, kanalı bir telif meselesi sebebiyle silmek zorunda kalmasıdır. Yaşının görece küçük olmasının verdiği tez canlılıkla sosyal medya hesaplarından uzaklaşmış, web sitesini de yine aynı sebepten kapatmıştır.

Bu hikâye de burada bitmedi elbette. Bunca sancı, göğüslenmiş onca zorluk meyvesini üniversitede verir. Vazgeçmediğimiz yanımızdan yeniden başlarız. Bittim demeden yettim diyen olmaz. Liseyi bitirdikten sonra Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde bilgisayar mühendisliğini kazandı. Motto bellediğini anladığımız çalışkanlık burada kendini göstermiş, hiç boş durmayarak kendini devamlı olarak yeni bir serüvenin içine bırakmıştır. İkinci sınıfta Microsoft’un Partner programında işe başladı. Hekaton denen yazılım yarışmalarından birkaç tanesinde derece elde etti. Bunlardan en önemlisi, birinci olanı Silikon Vadisi’ne gönderen, 512 takım arasından ekibiyle birlikte birincilik elde ettiği yarışma oldu. Orada büyük şirketlerle tanışma imkânı yakaladı. Bütün bunlar olurken 2011’de, sildiği YouTube kanalını sıfırdan yeniden açtı. Amerika’dan, ünlü bir yayınevinden YouTube hakkında bir kitap yazması için telif aldı. Bunun üzerine 2017’de YouTube hakkındaki ilk kitabı kaleme aldı. Başarı adımlarını bir bir çıkan Burak Bayram Microsoft’un yaz okulu programına kabul aldı ve partnerlikten tamamen ayrılarak zorunlu stajını burada tamamladı. Burada girişimci kişiliği sayesinde network elde etti. Tanıdığının onu müdürüne tavsiye etmesi üzerine orada uzun dönem stajyerlik yaptı. Birinci olduğu hekatonda tanıştığı biri vesilesiyle Blesh şirketinden freelancer olması için teklif aldı. Bu arada kendisi Kütahya’da bulunduğu için İstanbul’daki bu işlere gidip gelmesi zaman alıyordu. Hocası onu İstanbul’da özel bir üniversiteye aldırmak istedi fakat sınav başvuruları kapandığından dolayı bir üniversiteye kayıt yaptıramadı. İşlerine bir süre daha Kütahya’da devam etti. Şimdi ise TRT World’de dijital stratejist olarak çalışma hayatını sürdürüyor. Aynı zamanda Udemy platformunda eğitmenlik yapmaktadır.

Başarmanın sırrını dayatılan başarı öğretileri ile değil kendi hikayesini yazarak bulmuş biridir Burak Bayram. Elde ettiği bu kazanımları üniversitede kendini çeşitli ortamlarda gözleyerek deneyimlemiştir. Halihazırda gezip gördüğü ve keşfetmek istediği yerleri, makalelerini, tasarım projelerini paylaştığı bir web sitesine sahip. Lisede yarım kalan hikayesini devam ettiriyor. YouTube’da ise Kariyer Sohbetleri isimli bir video serisi mevcut. Alanında tanınmış ve başarılı olmuş kişilerle röportaj yaptığı videolardan oluşuyor. İnsanlara faydalı olmak güdüsüyle çıktığı bu yolculukta benimsediği motivasyon ise bulanlar arayanlardır düsturudur.