Cihan Mürtezaoğlu: Müzik sezemediğimiz şeylerin ortasında kalma cesaretidir

Öncelikle nasıl hissediyorsun kendini?

Konserlerin başlaması ve yeni ev değiştirmem nedeniyle tazelenmiş ve motive hissediyorum kendimi.

Şu sıralarda turnede olmalısın, bu soruları memleketin hangi köşesinden, nasıl bir atmosferde, manzarada ve ruh hâlinde yanıtlıyorsun?

Mini bir Ege turnesi yaptık henüz bitti turne. Önce İzmir, ardından Muğla, sonra da Datça'daydık. Uzun zaman sonra birçok şarkımı ilk kez çalmak dahil olmak üzere birçok yeni duyguyu yaşıyorum konserlerde. Bu da doğal olarak beni gündemden vb. şeylerden uzaklaştırıyor.

Uzun süren karantina sonrası yeniden konser temposuna alışmak zor geldi mi?

Zor gelmiyor. Hızlıca kaldığımız yerden devam ediyoruz diyebilirim. Zamana dair izafiyet teorileri boş yere çıkmıyor demek ki (gülüyor). Çaldıkça açılıyoruz, açıldıkça da saçılırız umuyorum.

Son EP’in Belli Olmaz'ın Yeşilçam tadında olduğu yorumları daha önce de gelmiş olmalı. O zaman müzikten önce biraz filmlerden konuşalım. Yeşilçam senin için ne ifade ediyor?

Ben bazı şeylerle "karşılaşmayı" çok seviyorum. Yeşilçam sinemasıyla da o tür bir ilişkim var. Tv'de bir anda eski bir filmle karşılaşıp onda var olan güzelliklerinetki alanına kendimi açıyorum. Çok derin bir Yeşilçam izleyicisi değilim açıkçası. Nostalji estetiğine dair bazı imajları ya da duyguları kovaladığım söylenebilir.

O yıllardan bir filmde oynama şansın var. Başrol oynayacaksın, hangi filmde, kiminle kamera karşısına geçerdin ve neden?

Açıkçası kendimi hiç oyuncu olarak hayal etmedim. Olsa olsa surete aşk konseptli Sevmek Zamanı filmindeki Müşfik Kenter olabilirdim. Çünkü sinemanın özerk bir türü gibidir o film. Orada oyunculukla ilgili çok ön kabullerle ilgilenilmediği açık. Dolayısıyla olsa olsa orda yer alabilirdim.

Hadi o filme bir de soundtrack seçelim, hangi şarkın olurdu?

Sanırım, Sarı Söz. Anlam ve içerdiği renkler açısından eşleşebilirlerdi filmle. Sepya bir şarkı zaten Sarı Söz. Ama tabii Metin Erksan yaşasaydı o ne söylerdi bu daha mühim.

EP'ye adını veren şarkı Belli Olmaz hicivler de içeriyor. Günümüzde neredeyse hiç göremediğimiz ya da çok az karşımıza çıkan bu durumdan yola çıkarak neleri dert ediyorsun en çok neler seni öfkelendiriyor ya da üzüyor?

Günlük hayatta birçok insan gibi dert ettiğim, öfkelendiğim şeyler var. Bana kendi mayamdan geçmeyen bir yaşam tarzı dayatıldığında misal çok öfkeleniyorum. Belli Olmaz, tabii tüm bunlara dair bir kapı da aralıyor. Çok sert bir biçimde gerçek görünen şeylerin dahi belli olmuyor nereye varacağı.

Herkesin birbirini sesini bastırmak için daha yüksek sesle konuştuğu bu dönemde bu sakinliği, naifliği nasıl koruyorsun?

Biraz kişisel seçim gibi benimkisi. Yani çok bağırtıya çağırtıya inanmam. Estetik manada da ona uygun bir biyolojim de yok. Yani çok agresif bir vokal soundum filan da yok. Gerçi bunların hepsi iç içe konular. Yüksek ses gerekince yüksek ses elbette işlevsel olabilir. Fakat hepsi birer ifade yöntemi sadece. Bir dayatmaya döndükçe sakinliğe kaçıyorum belki.

Biraz geriye gidelim müzikle kurduğun ilk ilişkiyi hatırlıyor musun?

Bülent Ortaçgil ve Barış Manço'nun kasetleri vardı evde, tesadüfen alınmış kasetler gibi bir köşede duruyorlardı. Onları keşfettikten sonra bir titreşim başladığını hatırlıyorum. Sonrasında amcam gitar çalıyordu ve ondan etkilendiğimi hatırlıyorum. İlk temaslar böyleydi sanırım.

Ailenizde müzisyen var mı?

Büyürken evde nasıl müzikler dinleniyordu? Amcam gitar çalıyor. Babam da Türk müziği sever ve söyler. Etkileşimler olmuştur illaki. Fakat profesyonel manada uğraşan yok müzikle. Evde pek de müzik dinlenmezdi. Ben kendim keşfetmeyi sevdim hep. Tek çocuğum ve hep kendime yönelmek durumundaydım. Dolayısıyla müzikleri de kendim keşfetmeyi sevdim.

Müziğini yapmanda seni şekillendiren sesler, soundlar, müzisyenler kimler?

Binlerce katman var bunu oluşturan. Seçip çıkarıp öne çıkaracağım kişilerden pek de söz etmek istemem. Biraz bilinçdışı bir bölgeden ilişkileniyorum müzikle. Tam manasıyla bilmediğim bir etkiye düşmeyi ve o etkiyi seviyorum. Belki de bu sebeple müzik yapıyorum. O bilmediğim etki alanının içinde olabildiğim için.

Yaptığın müziği hangi dönemde ve hangi ülkede yapmak isterdin?

Kimlerle aynı çağda yaşamak isterdin? Yaşadığım zamandan kendimi koparamam. Tam da şu zamanda olabilirdi ve öyle oldu. Ben de bu çağ bu denli zor olmasın isterdim ama kendi müziğim anca bu zamanda oluşabilirdi gibi geliyor.

Bu kadar çok gündem varken, dünyada ve Türkiye’de müzik yapmaya çalışmak, üretmek ne kadar zor oluyor?

Dünyada ve Türkiye'de hiçbir zaman güllük gülistanlık olmamış hayat. Bunu görebiliyorum. Bize de epey tuhaf diyebileceğim durum silsilesi kaldı. Fakat ben mızmızlanmaya yatkın olsam da bunu seven biri değilim. Bunun yerine kötü koşulları değiştirebilme hevesini merkeze alma taraftarıyım. Üretim açısından koşullar o kadar da ters değil esasen. Çünkü sorunlu zamanlarda üretim olanakları kendini gösteriyor gibi gözlemliyorum.

Müzikteki en büyük hayalin nedir?

Sınıfsal katmanları birbirine geçirebilen, toplumu hasta eden birçok önyargıdan kurtulabilen bir müzik yapabilmeyi hayal ediyorum. İnsanların da bu müzikle kendilerine yer açabilmelerini...

Müziğinde edebiyatın da çok güçlü etkilerini hissettiğimiz için hem başucu romanlarını hem de yeni keşiflerini mutlaka okusunlar dediğin önerileri bizimle paylaşır mısın?

Belki küçük notların da olur bu kitaplara dair… Etkilendiğim şeyleri paylaşırken biraz dikkatliyim. Çünkü kime önerdiğimi bilmeden bir şey önermek istemem. Bazısını benim çok sevdiğim şeyler iyi etkilemeyebilir. Kendi renklerine yakın şeylere meyil ediyor insanlar zaten. Sezgilere daha çok güvenmeli belki de.

Yaşayan ya da vefat etmiş isimler olsun, bir grupla yemeğe çıkma şansın var, o masada kimler olurdu?

Jimi Hendrix, İsmet Özel, Thom Yorke, Tanburi Cemil Bey ve Âşık Veysel diyorum.

Bülent Ortaçgil'in senin için çok önemli bir müzisyen olduğunu her fırsatta söylüyorsun. Peki hangi Ortaçgil şarkısı olmak isterdin?

Mavi Kuş, olmak en temizi olurdu. Hafif ve derin.

Solo çalışmalarının yanı sıra birçok müzisyenle de iş birliği yapıyorsun. Bu ortaklıklar seni nasıl besliyor?

Çalışmaktan en çok keyif aldığın isimler kimler? Müzik arkadaşlıkları açısından şanslıyım. Hep sevdiğim, etkilendiğim insanlarla çalışma şansı yakaladım. Birçoğunun farklı özelliklerinden etkilendim diyebilirim.

Sırada ne gibi planlar var?

Sonbahar ve kış planların neler? Yeni bir beste kaydettim. Eylül ayında yayınlamayı planlıyorum. Biraz pozitif, biraz varoluşsal bir şarkı yayınlayacağım.